Pirinç, dünya çapında ve ülkemizde çeşitli yemeklerde kullanılmakta olan, bu sebeple de birçok insana ulaşan bir gıdadır ancak çoğu insan pirincin arsenik içerebileceği konusunda yeterli bilgiye sahip değildir.
Arsenik, hem solunması hem tüketilmesi açısından insan vücudu için zararlı bir elementtir. Organik ve inorganik olarak iki çeşidi bulunabilen ve çoğunlukla inorganik hali daha zehirli olan arsenik, uzun yıllar düşük miktarlarda maruz kalınması durumunda farklı kanser türleri, cilt ve kalp hastalıkları, sinir sistemi hastalıkları gibi sorunlara yol açabilir.
Arsenik, yer kabuğunda doğal olarak bulunan ve zamanla kayaların parçalanması, erozyon, volkanik patlamalar gibi sebeplerle suya ve havaya geçebilen bir elementtir. Bu element, toprakta bulunması ve suya karışabilmesi sebebiyle büyümekte olan bitkiler tarafından topraktan çekilir. FDA’nın ortaya koyduğu çalışmalar esmer pirincin beyaz pirinçten daha çok arsenik içerdiğini göstermektedir. Bu miktar aynı zamanda toprağın yapısına, kullanılan tarımsal ilaca ve sulama suyuna göre farklılık gösterir.
Pirinç, yetişme ortamı ve yapısı nedeniyle arseniği diğer bitkilere göre daha çok çeker. Bu sebeple pirinci arsenikten tamamen arındırmak şu anda pek mümkün gözükmemektedir. Ayrıca farklı kültürlerde birçok yemeğin ana malzemesi olan pirinci hayatımızdan tamamen çıkarabilmek de olanaksızdır. Bu noktada seçtiğimiz pirinç çeşidi ile hazırlayacağımız yemeklerde, pirinci bir süre suda bekleterek ve pişirirken eklenen su miktarını da artırarak ‘’parboiling’’ denilen, Türkçeye ‘’yarı haşlamak’’ olarak çevrilen yöntemi tercih edebiliriz. Pirinci tamamen pişmeyecek şekilde birkaç dakika haşlayarak kullandığımız bu yöntemle beraber arsenikten tamamen kurtulamasak bile miktarını azaltmamız mümkündür.