Blog Yazısı

VEGAN BESLENME NEDİR?

Vegan Beslenme

Veganlık veya veganizm, bazı nedenlerle hayvan kökenli gıdaları ve diğer hayvansal ürünleri kullanmayı reddetmektir.
Vegan beslenme tarzını benimseyen kişiler, hayvan kullanımı yoluyla elde edilen gıdaları, giyecekleri ve diğer tüm yan ürünleri kullanmayı reddeder. Vegan beslenme, bir hayat tarzı ve yaşam felsefesi olarak benimsenmektedir. Bu yaşam biçimini tercih eden insanlar, deney hayvanlarının kullanıldığı ürünleri de (kozmetik, diş macunu ve hatta bazen ilaç bile) almamakta, hayvanların kullanıldığı filmlere ve sirklere gitmeyerek bunu bir dünya görüşü olarak kabul etmektedirler. Vejetaryenlikle bu noktada ayrılırlar ve onlara kıyasla daha katı bir duruş sergilerler. Vejetaryenlerin son ortak paydası veganlıktır.

Vejetaryenlikten başlayarak veganizme uzanan beslenme çeşitlerine gelin bir göz atalım…
Lakto Vejetaryen Diyeti: Bu tip diyette et, balık, kümes hayvanları ve yumurta tüketilmez. Diyette, sadece hayvansal kaynak olarak süt bulunmaktadır.
Ova Vejetaryen Diyeti: Diyette bitkisel gıdalarla birlikte yumurta da yer almaktadır. Bununla birlikte, et ve süt de tüketilmez.
Lakto-ova Vejetaryen Diyeti: Süt ve yumurta tüketilmektedir. Günümüzde en sık uygulanan vejetaryen beslenme şeklidir.
Polo Vejetaryen Diyeti: Bu diyette kırmızı et tüketilmez. Bitkisel gıdalar yanında, hayvansal gıda olarak yalnızca tavuk, hindi gibi kümes hayvanları tüketilmektedir.
Pesko Vejetaryen Diyeti: Bu diyette de kırmızı et tüketilmez. Bitkisel gıdalar yanında, hayvansal gıda olarak yalnızca balık çeşitleri, midye ve su ürünlerini tüketilir.
Semi-vejetaryen Diyeti: Bu diyette de kırmızı et tüketilmez. Sınırlı miktarda tavuk ve balık tüketilir. Semi-vejetaryenler yumurta, süt ve ürünlerini istedikleri kadar tüketmektedirler.
Vegan Diyeti: Veganlık kısaca diyette sekonder hayvansal ürünler (süt, yumurta vb.) dahil hiçbir hayvansal ürünün bulunmadığı beslenme biçimidir. Vejetaryenlikten sekonder hayvansal ürünler bazında ayrılır. Vejetaryen beslenmede olduğu gibi vegan beslenmede de farklık çeşitler vardır.

Bir de veganların kendi içlerinde bölündükleri paydalar da var tabii…
1. Ravistler: Bu bireyler yemeğin pişirilmemesi gerektiğini savunurlar. Eğer pişirilirse yiyeceğin besin değerinin azalacağına inanırlar.
2. Fruvitarianlar veya Früitistler: Bu bireylerin diyetinde sadece meyvelerle ve botanik bakımdan meyve sayılan salatalık, kabak, domates ve biber gibi sebzelerle beslenirler. Bu insanlar yedikleri besinin tekrar toprağa dönerek büyüme döngüsünün devam edeceğine inanırlar.
3. Zenmakrobiyotik Diyet: Bu diyeti uygulayan kişilerin diyeti sebze, meyve, tahıl ve baklagillerden oluşurken bazı kişiler sadece tahıl ürünleri ile beslenirler.
Vegan beslenme şeklini benimseyen bireylerin sağlıklarının olumsuz etkilenmemesi amacıyla besin ögeleri ihtiyaçlarının dengeli ve yeterli bir şekilde sağlanması gerekmektedir. Vegan diyetleri genellikle lif, magnezyum, folik asit, C ve E vitamini ve demir açısından zengin olsa da doymuş yağ, kolesterol, omega-3, D vitamini, kalsiyum, çinko ve B12 açısından eksik kalmaktadır. Bundan dolayı diyetlerinde yeterli miktarda karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineral bulunmalıdır. Özellikle demir, kalsiyum, B12 gibi önemli besin ögelerini et ve süt ürünlerinden karşılayamadıkları için diğer besin kaynaklarından karşılamaya dikkat etmelilerdir.
Vegan beslenme tarzını benimseyen bir bireyin, beslenme açısından yeterli ve dengeli bir diyet elde edebilmesi için öncelikle yeterli bilgiye sahip olması gerekmektedir. Sonrasında ise diyette eksikliği hissedilen bileşenlerle zenginleştirilmiş gıdalara olan erişebilirlik önemlidir. Bu erişilebilirlik bulunulan ülkeye göre çeşitlilik gösterebilir çünkü farklı ülkelerin farklı gıda tahkimat kanunları bulunmaktadır.


Vegan Ürünlere Yöneliş

Veganizme artan ilgi aynı zamanda işletmelere, değişen tüketici taleplerine uyum sağlamak ve vegan gıda tekliflerini artırmak için eşsiz bir fırsat sağlamıştır. Bitki bazlı gıda sektöründeki yatırımlar ana akım haline gelmiştir. Ana odak noktalarından biri, hayvansal bazlı ürünlerden daha sağlıklı ve daha sürdürülebilir seçenekler olarak geniş bir alternatif ürün yelpazesi oluşturmaktır.
Süt ürünlerine karşın bitki bazlı vegan alternatifler en hızlı büyüyen pazarlar arasında. Üreticilerin karşılaştığı en büyük zorluklar, faz ayrımından kaynaklanan görünüm ve doku özellikleriyle ilişkilidir. İşlenmiş süt peynirine benzer şekilde bitki bazlı alternatifler, protein, ilave stabilizatörler, emülgatörler, aromalar, renklendiriciler, koruyucular ve su içeren yağ içinde su emülsiyonlarıdır.
Süt ürünlerine alternatif olan vegan ürünlerin adlandırılması kimilerince bir tartışma konusu haline gelmiştir. Direkt olarak ‘’yoğurt’’, ‘’peynir’’ ya da ‘’süt’’ olarak adlandırılan vegan alternatiflerin müşterileri yanlış yönlendirebileceği düşünülmektedir. 2017'de Avrupa Adalet Divanı, alternatif ürünlerin etiketlenmesinde mandıra benzeri terimlerin kullanılmasını yasaklamaya karar vermiştir.
Bitki bazlı et alternatifleri de son yıllarda büyük bir artış göstermiştir. Aslında bu alternatifler yıllardır pazarda vegan ve vejetaryen müşteriler için satışa sunuluyor ancak sadece son yıllarda satışı büyük ölçüde artmıştır. Bunda semi-vejetaryenlerin ve omnivorların et tüketimini azaltmak istemesi de etkili olmuştur.
Tüm bunlardan bağımsız yalnızca sosyal medyanın etkisiyle de vegan ürünlere yönelimde artış yaşanmıştır. 2021 yılında çıkan ‘’Save Ralph’’ adlı kısa film sosyal medyada büyük ölçüde ses getirmişti ve insanları vegan ürünleri tercih etmeye itmişti. Bu ve bunun benzeri birçok hareket insanların tüketim alışkanlıklarını etkilemektedir.
Veganizm de tıpkı sosyal ağlar gibi bugün birçok birey tarafından benimsenmektedir. Öyle ki bugün sosyal medya platformları, vegan bireyler tarafından etkin şekilde kullanılmaktadır. Veganlar özellikle yoğun kullanılan sosyal paylaşım platformu olan Twitter üzerinde bireyleri veganlığa davet etmektedir. Bunun etkisiyle de aslında omnivor olarak beslenen ancak bir merakın ürünü olarak vegan alternatiflere yönelip bunu bir alışkanlık haline getiren insanlar vardır. Bunu en çok bitkisel süt pazarında gördüğümüzü söyleyebiliriz. 2020 yılında sadece badem sütü üretimi 2015 yılına göre yüzde 900 artış göstermişti. Görünen o ki diğer pazarlarda da buna benzer artışlar yaşanacaktır.

Yazımızda da bahsettiğimiz gibi veganizm sadece bir diyetten ibaret değil. Bütünüyle bir karşıt duruş ve etik bir anlayış. Şüphesiz ki ilerleyen yıllarda veganizm, vegan ürünler ve vegan tüketim anlayışı hayatlarımız üzerindeki etkisini artırarak devam edecek.

Blog Galerisi